28 Ekim 2011 Cuma

Niye buralara geldim bilmiyorum.. Hiç de yazasım yoktu aslında. He enteresan bir gece orası ayrı. Önce Behzat Ç izlendi, arabada eve gelirken filmi bir daha düşündüm. Savcıyı mesela.. Büyük ihtimalle iğrenç magazinlerde sevişme sahnesi olarak çıkacak o sahne.. Çaresizlik desem değil, alışkanlık hiç değil. Belki de bir çocuğa duyulan imtina, sevgi, hayranlık...

Çok büyük değişikliklerim yok yine. Zaten öyle kökten değişimleri sevmem hayatımda, bilirsin. Artık o yok hayatımda. Ama yine arada merak ediyorum, iyi olsun diye dua ediyorum. Sahi, en son kendim için ne zaman dua etmiştim acaba ?

Bu arada söylemeyi unuttum. Benim galiba hala bir kalbim var. Baksana ondan mesaj gelsin diye telefonu yanımdan ayırmıyorum. Böyle bir heyecan sadece 16 yaşında falan olmuyor muydu ? Nereden geldi bu gereksiz sırıtma hali bana ? Sevebilir miyim acaba, üzer miyim çok ?

Unuttum nasıl davranılacağını aslında. He içinden geldiği gibi diyeceksin ama içimden gelenler ya çok yoğun olursa. Çünkü sevmeyi özledim.. Bir gün de başkası için uyanmayı özledim..

Onun güneşiyle uyanıp, çılgın gibi koşmak, kırlara uzanmak ve huzurunu koklamak istiyorum..

http://www.youtube.com/watch?v=Z-slXd43g24

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder