28 Haziran 2010 Pazartesi

TGB "Cumhuriyetin Okulunu Kuruyoruz" projesi

Eğitim sorunu, bu ülkenin en temel sorunudur. Çünkü çözemediğimiz bu sorun, yıllar boyunca katlanarak başka biçimler almış ve çok çeşitli konulara tesir etmiştir. Çok meşhur bir filmde geçen bir söz vardır. " Okul sadece 4 duvarı olan bir yer değildir. Okul heryerdir." diye belki bilirsiniz. Fakat sorunun birde şöyle ciddi bir boyutu var ki memleketin çoğu yerinde o 4 duvarlı okul yok.Duvarların olduğu yerde içeride öğretmen yok ya da öğrenciler kilometrelerce ötelerden okula gelemiyorlar. Sorunun boyutunun farkına varırsak bireysel çabaların değirmeni döndürmeyeceğini de farkederiz.

Bu projenin gerçekleştiği yer ise Bismil-Aslanoğlu köyüdür. Birazdan bütün bilgileri, köyün sorununu, projenin nereden çıktığını ve ne aşamada olduğunu yazacağım. Şundan bahetmek istiyorum. Sosyal devlet anlayışı, kışın ortasında suyun ve elektriğin olmadığı yerlerde buzdolabı dağıtmak değildir. Sosyal devlet anlayışı, kamyonlardan kumanya dağıtıp insanları sefil etmek hiç değildir.Kaldı ki insanların fakirliğini yüzlerine vururcasına bu insanlığa yakışmayan yöntemler hiç bir vicdana hiç bir dine sığmaz. Devletin belkide şimdiye kadar çoktan yapması gereken birşeyi TGB öğrencileri yapmak için büyük çabalar sarfetmiştir. Şimdi köyün hikayesini, okulun son halini ve köyden fotoğrafları ekliyorum...


Türkiye’nin Birliğine harç koyuyor,
Bismil Aslanoğlu Köyü'nde Okul Yapıyoruz…

Hiçbirinin önlüğü yok,
Kalemlerinin üzerlerine titriyorlar,
Çantaları boş da olsa heveslerini ve özlemlerini sırtlarında taşıyorlar,
Defterlerinin yapraklarına yazmaya kıyamıyorlar, çünkü defterlerinin bitmesinden korkuyorlar…

Yoksul köy çocukları bize bakıyor,
Konuşmuyorlar, ama çok şey anlatıyorlar…

Her gün derse giremiyorlar, çatısı delik,
dersi teneffüs zili değil, soğuk bitiriyor…
Çaresizce herkes evine dönüyor…

Okul demiyorlar, okul istemiyorlar utandıklarından…

Küçücük gözleri çığlık atıyor aslında…

Hepsi milletimizin parçası, hepsi cumhuriyetin önemini yaşayarak anlıyorlar…
Cumhuriyet "Nasıl olur da ağalığa izin verir?.." diyorlar… Cevap veremiyoruz…

Onlar cevap veriyor, ayağa kalkıyor; "Yıkılsın Ağalık!" diyorlar,
bütün yoksul köylüler Aslanoğlu Köyü'nü izliyor…

Biz onlara hiçbir şey vermesek de, onlar bize her şeylerini vermeye hazır,
Canlarını ağalığa karşı sessiz ve sitemsiz veriyorlar…

Kimi öğretmen olmak istiyor, kimi asker; ama en çok Avukat olmak isteyen var,
Ağanın baskısına karşı kendilerini savunmak için Avukat olmak istiyorlar…

Biz Atatürk gençliği olarak,
Varlığımızı milletimizin varlığına ve ülkemizin bağımsızlığına armağan etmeye,

Kaderimizi yoksul halkımızın kaderiyle birleştirmeye,
SÖZ VERDİK!!

Gideceğiz, Diyarbakır’a. Yüzlerce üniversiteli genç...
Taş taşıyacağız, sıva yapacağız, çatı onaracağız…

Gözlerimizi yummuyoruz,
Kulaklarımızı tıkamıyoruz…

Bakıp da görmeyenlere inat, görüyoruz ve vicdanları ayaklandırıyoruz!

Ülkemizin birliği ve bağımsızlığı için,
"Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyetin" değerlerini yeniden hatırlatmak için…

Sizi desteğe çağırıyoruz…

Bu tarihi görev için size elimizi uzatıyoruz…

Neden Aslanoğlu Köyü?

Diyarbakır’ın Bismil İlçesi'ne bağlı Aslanoğlu Köyü, 2005 yılından beri toprak ağalığına karşı mücadele ediyor.

Bölgenin toprak ağası, haksız bir şekilde Aslanoğlu Köyü’nün çevresinde bulunan ve köylülere ait olan toprakları zor kullanarak eline aldı.

Köylüler toprak ağasını dava etmelerine ve yasal süreci başlatmalarına rağmen henüz bir sonuç elde edemediler.

Aslanoğlu Köylüleri, Diyarbakır şehir merkezinde 2007 yılının Haziran ayında, Türk bayrakları ile "Yıkılsın Ağalık Yaşasın Cumhuriyet" pankartlarıyla bir yürüyüş yapmışlar ve basında geniş yer bulmuşlardır.

Ağa ise köylülerin bu haklı mücadelesini zorla bastırmaya çalışmaktadır. Hiçbir kanun tanımayan ağa, köye defalarca baskın düzenlemiş ve dört köylüyü öldürmüştür! Çünkü bilmektedir ki, Aslanoğlu Köylüleri başarılı olursa, hem kurulu çıkar düzenleri bozulacak hem de terörün sosyal-ekonomik zemini ağır yara alacaktır.

OKULDA SON DURUM

19 Haziran’dan bu yana bir haftadır köyde bulunan birinci ekip, çalışmalarını planlandığı şekilde yürüttü. Okul yapımında son olarak, eski çatı iskeletleri söküldü ve çatılar temizlendi. Şimdi ikinci ekiple birlikte, yeni çatının yapımına geçilecek.

Bugün, sabah erkenden, son değerlendirme toplantısını yapan birinci ekip, köylülerle vedalaştıktan sonra Diyarbakır şehir merkezine hareket etti.

Köylüler ve gençler arasında kısa sürede ne kadar güçlü bir bağ oluştuğu, birinci ekibin köyden ayrılışı sırasında yakından gözlendi. Şino Anne (Köy Muhtarı Mehmet Tanrıkulu’nun annesi)nin emekle yoğurduğu, kucağında bir çiçek bahçesi gibi taşıdığı sevgi ve şefkat, köyden ayrılan arkadaşların yüreklerinde umut ve onur yüklü duygular filizlendirdi.

Bir yanda köyden ayrılıyor olmanın üzüntüsü, bir yanda Arslanoğlu Köyü'nde hayatı köylülerden öğrenmenin yaşattığı mutluluk... Bismil Arslanoğlu Köyü gençlere hayatı öğreten, bütün arkadaşların birçok ilki yaşadığı bir üniversite oldu.

Şimdi aynı duygular, yeni genç yüreklerde yeşerecek. Birinci ekibin ayrılırken yaşadığı hüzün ve mutluluk duyguları, yerini ikinci ekibin gözlerinden taşan heyecana bıraktı. Şimdi sıra ikinci ekipte.

İkinci Ekip Köye Ulaştı!

Ankara, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya İllerinden, 24 Haziran Perşembe Günü yola çıkan ikinci ekip, bugün birinci ekip ayrılmadan, Diyarbakır’a ulaştı. Şehir merkezinde, ayrılacak arkadaşlarla bir araya gelen ikinci ekip, daha sonra köye doğru hareket etti.


Fotoğraflara geçmeden önce şunu belirtmek istiyorum. Can Ataklı VATAN gazetesindeki yazısında, Güneş gazetesi ve Medya Kralı programında Okan Bayülgen bu projeden bahsetmiş ve destek istemişlerdir... Şimdi sıra fotoğraflarda...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder